17 Ocak 2008 Perşembe

kimya da yanar hem de nasil yanar

her şeyin steady state'e ulaşmasi için çabaliyorum.. dayanamiyoruz bir an önce olsun her şey durulsun istiyoruz.. hızı arttırmak için kariştiriyorum.. sicakligi arttırıyorum ama olmuyor.. her şeyin bir zamani var.. dolmadan ister ortaligi kariştir ister isit fark yapmiyor.. hayatın zamani kimyadan farklı..
zaman demişken
yarılanma ömrümüz nedir acaba bizim.. benimm.. senin triacim.. ve eroyumuzn.. yarılandigimizde farekedecek miyiz.. yoksa çoktan yarılandik mi.. yaralar mi yarılıyor bizi.. ömrümüzden ömür gidiyor.. farketmiyoruz.. yarım kaliyoruz.. yarım kaldiktan sonra steady state ulaşmişsin ne yazar..

sanirim bizi daha fazla oksitlenmekten koruyan bir pasif tabakaya ulaşmak için yeterince oksitlenmemiz gerekiyor.. yüzümüzden yüzeyimizden içimizden kopmasi lazm cnsların eraylarin trialarin.. sonra aciya doyunca ya da bu dünyadaki kandirmacaya.. umursamamaya başlayınca.. ya da duymamaya görmemeye.. gözümüze içimize pasif tabakamizi örünce.. hayat daha mi güzel görünüyor.. umursamayınca..
ben yarılandim sanirim..

3 yorum:

mayksisman dedi ki...

gün içinde 55 kez değişen ruh halimin şu anki hisleriyle birebir örtüşen bu cümlelerin beni dumur etti beybi. tabii bunda aldığım üzücü bi haber de var, ve ben de zaten tam bunları düşünüyodum. neresindeyiz hayatın? dante gibi miyiz yoksa herbirimiz...bikaç gün sonra benim bloga çay içmeye gel, anlatçam orda neye böyle üzüldüğümü.

hadi hep sen mi dicen, bi de ben diim saaa,

"baş baş" :)

. dedi ki...

periyodiğinizi sevsinler :D

Unknown dedi ki...

çok iyiymiş burası :)